7 Ekim'den bu yana devam eden İsrail saldırılarında Gazze'de hayatını kaybedenlerin sayısı 46 bini aştı!

Yaralılar ve enkaz altında kalanları da hesapladığımızda 461. gününe giren çatışmalardan etkilenen insanların sayısı 150 bini aştı.

Hayatını kaybeden, yaralanan ve göçe zorlanan insanları da eklediğimizde bu sayının 1 milyonu aştığını görüyoruz.

461 gün gibi kısa bir sürede İsrail işgal güçlerinin yarattığı dehşetin boyutları insanlık tarihinde emsali görülmemiş bir noktaya geldi.

Bu süreçte özellikle uluslararası düzenin İsrail'in işlediği savaş suçlarına karşı takındığı vurdumduymaz tavır Siyonistlere cesaret verdi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından Netanyahu ve Gallant için verilen mahkumiyet kararlarının da birer göz boyama hamlesi olduğunu da tüm dünya görmüş oldu.

Caydırıcılıktan uzak, İsrail'in saldırılarını durdurmasına fiili olarak engel olmayan her adım İsrail'i tersine cesaretlendiriyor.

Orta Doğu coğrafyasında yaşanan son gelişmeler de İsrail'in lehine sonuçlara neden oldu.

Suriye'de Esad rejimin devrilmesini fırsat bilen Netanyahu, Golan Tepeleri'nde stratejik pozisyonları tuttu.

Buna ek olarak Şam'da çok sayıda noktayı vuran İsrail, zor durumda olan Suriye'nin sınırlı kara ve deniz gücüne düzenlediği saldırılarla da büyük darbe vurdu.

Sıfrıdan bir rejimi inşa etmeye çalışan Suriye'den şu anda İsrail saldırılarına karşı koymasını beklemek haksızlık olacaktır.

Ancak söylem düzeyinde de Suriye'den İsrail'e verilen yanıtların cılız kalması ve düşman olarak İran rejimi ile Hizbullah'ın en ön sıraya konulması, ülkede kurulacak yeni rejimin nasıl bir dış politka izleyeceği konusunda kafalarda soru işaretleri yaratıyor.

Unutulmaması gerekir ki İsrail'in bölgedeki en ciddi iki düşmanı Suriye ve İran'dı.

Bu düşmanlardan birisi yani Suriye, İsrail için en azından bir süreliğine de olsa ekarte olmuş durumda.

Suriye'deki yeni rejimin de İran ile gelecekte kuracağı ilişkileri dikkate aldığımızda İsrail'in hayallerini süsleyen bir senaryo olduğunu düşünmek çok da zor olmasa gerek.

İsrail'e karşı Hamas ile birlikte yıllardır en ciddi mukavemeti gösteren unsurların başında Hizbullah geliyordu.

İran üzerinden Hizbullah'a giden yardım kanallarının Suriye'deki değişim nedeniyle kapanması Hizbullah'ı İsrail karşısında zor bir pozisyona itti.

İsrail'in Hizbullah tehdidini ortadan kaldırmasıyla birlikte Lübnan ve Filistin'de çok daha geniş bir hareket alanı bulacak Siyonistlerin hedef büyüteceğini düşünmek zorundayız.