Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz aylarda partisinin grup toplantısında yaptığı çağrıda Türkiye’nin PKK terör örgütünden bir an önce kurtulması gerektiğinin altını çizmiş ve burada yaptığı çağrıda PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisine gelerek buradan örgüte çağrı yapmasını ve örgütün lağvedilmesini istemişti.

Bunun ardından Türkiye’de birçok hadise gündeme geldi. Mesele eskir, nasıl olsa unutulur denildi fakat ne eskidi ne de unutuldu. Devlet Bahçeli sık sık bu çağrısını yeniledi ve umut payesi adı altında Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan çıkabileceğini ima etti.

Bahçeli’nin bu çağrısına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da olumlu yanıt verdi ve bunun kaçırılmaması gereken bir fırsat olduğunu söyledi.

Sonrasında hem halk arasında hem de Meclis’te büyük tartışmalar yaşandı. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu gibi bazı isimler Öcalan’ın Meclis’in kapısından giremeyeceğini söylerken Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere bazı siyasiler, Öcalan’ın örgütün lağvedilmesi karşılığında İmralı’dan çıkabileceğini ve sürecin demokratik çerçevede siyasi argümanlarla devam edebileceğini söyledi.

Yaşanan onca şeyin ardından, Adalet Bakanlığının da onayıyla Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşan DEM Parti heyeti, geçtiğimiz hafta sonu İmralı’ya, PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’la görüşmeye gittiler. Görüşmede ne konuşulduğu açıklanmadı ancak gelen kulis bilgilerine göre Öcalan’ın örgüte çağrı yapmak için hazır olduğu söylendi.

Bugün ise aynı heyet önce Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’u, arından da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Görüşmelere ilişkin henüz bilgi verilmedi. Neler konuşulduğu bilinmiyor, DEM Partili Sırrı Süreyya Önder görüşmenin olumlu geçtiğini, kapsamlı açıklamanın daha sonra yapılacağını söyledi.

Millet neler olacağını merak ve tepkiyle bekliyor. Vatandaşların çok önemli bir kısmı, yaşananların terör örgütü ve lideriyle pazarlık yapmak olduğunu, pazarlıkta aracı olan DEM Partinin de alenen ve resmi olarak terör örgütünün siyasi uzantısı olduğu gerçeğini kabul etmesi anlamına geldiğini düşünüyor.

Neler olacak göreceğiz…