Prof. Dr. Görkem Karakaş Uğurlu, deprem anında, korku ve kaygıdan kaynaklı, kalbin hızlı çarpması ve tansiyonun yükselmesi gibi belirtilerin olabildiğini, depreme hazırlıklı olmanın ise psikolojik süreci yönetmede önemli rol oynadığını bildirdi.
Haber Giriş Tarihi: 02.05.2025 14:18
Haber Güncellenme Tarihi: 02.05.2025 14:19
Kaynak:
AA
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Uğurlu, deprem korkusunun, huzursuzluk, gerginlik, uykusuzluk gibi psikolojik belirtilerle kendini gösterdiğini söyledi.
İnsanların deprem anında yaşadığı duygu değişimlerine ilişkin bilgi veren Uğurlu, "Kişiler deprem anında kalbin hızlı çarpması, tansiyonun yükselmesi, terleme, ateş basması, bazen titreme hissinin gelmesi, dona kalma gibi belirtileri depremin neden olduğu korku ve kaygı nedeniyle yaşayabilir. Deprem anında ise yaşananlar vücudumuzun kaçabilmesi için verdiği bir cevaptır." dedi.
Uğurlu, deprem sırasında yaşanan panik durumunun doğal olduğunu ancak kişilerin günlük yaşamlarında "deprem olacak" kaygısıyla yaşaması ve bu korkuların sürekli hale gelmesi durumunda profesyonel destek almalarının önemini vurguladı.
Depreme yönelik hazırlığın psikolojik açıdan önemli olduğuna işaret eden Uğurlu,"Çocuklarımıza depremi konuşarak tanıtacağız. Depremin bir yer hareketi olduğunu ve bu yer hareketinin yüzeyde birtakım değişimlere sebep olduğunu, sarsıntının ve sallanmanın depremin bir sonucu olduğunu konuşmamız lazım ki bizimle ev halkı da o anda harekete geçebilsin. Ev halkını hazır hale getirebilmekle ilgili donanımımızı sağladığımızda herkes depremle ilgili sürece daha hazır hissedecektir." ifadelerini kullandı.
"EVDE DEPREM ANINI 10-15 KEZ CANLANDIRMAMIZ OLDUKÇA KIYMETLİ"
Uğurlu, deprem anında yapılacakların önceden planlanmasının, afet sırasında hızlı ve doğru hareket edebilmeye yardımcı olacağını anlatarak, "Bu süreç içerisinde kendimizi hazır hissetmemiz oldukça önemli. Bilinçlenmek ve deprem anında bizi harekete geçiren davranışların daha önce deneyimlenmiş olması gerekiyor. Acil çıkış kapısının ve nerede toplanacağımızın belirlenmiş olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Deprem anında yapılacakların önceden planlanmasının, afet anında doğru kararlar alınmasına katkı sağlayacağını vurgulayan Uğurlu, şu bilgileri verdi:
"Evde deprem anını 10-15 kez canlandırmamız oldukça kıymetli. Çünkü zihin özellikle kaygı ya da korku durumlarında hızlı harekete geçebilmek için düşünceyi ve planlama sistemini iptal etme üzerine programlanmıştır. Bu program sonucunda hızlı harekete geçmeyle refleksif bir takım davranışlarımız oluyor. Kişi her zaman alışkın olduğu şekilde davranma eğiliminde. Bu yüzden tatbikat yapmanın, depremi konuşmanın büyük önemi var. Deprem anında kişi düşünmeden, planlamadan ve sonucunu değerlendirmeden hızlı şekilde harekete geçme, kendisi için en hızlı çıkış yolunu kullanma eyleminde oluyor. Hazırlığımızı yaparsak, davranışsal olarak pratiğimize oturmuş kaçış planımız olursa, pencereden atlama gibi davranışlarda azalma görmek mümkün. Her zaman sıfıra indiremeyebiliriz çünkü hayatta kalmaya yönelik hareket ediyoruz. Bazen bu da bizim yaralanmalarla karşı karşıya kalmamıza neden oluyor."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Deprem korkusuyla nasıl başa çıkılır?
Prof. Dr. Görkem Karakaş Uğurlu, deprem anında, korku ve kaygıdan kaynaklı, kalbin hızlı çarpması ve tansiyonun yükselmesi gibi belirtilerin olabildiğini, depreme hazırlıklı olmanın ise psikolojik süreci yönetmede önemli rol oynadığını bildirdi.
Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Uğurlu, deprem korkusunun, huzursuzluk, gerginlik, uykusuzluk gibi psikolojik belirtilerle kendini gösterdiğini söyledi.
İnsanların deprem anında yaşadığı duygu değişimlerine ilişkin bilgi veren Uğurlu, "Kişiler deprem anında kalbin hızlı çarpması, tansiyonun yükselmesi, terleme, ateş basması, bazen titreme hissinin gelmesi, dona kalma gibi belirtileri depremin neden olduğu korku ve kaygı nedeniyle yaşayabilir. Deprem anında ise yaşananlar vücudumuzun kaçabilmesi için verdiği bir cevaptır." dedi.
Uğurlu, deprem sırasında yaşanan panik durumunun doğal olduğunu ancak kişilerin günlük yaşamlarında "deprem olacak" kaygısıyla yaşaması ve bu korkuların sürekli hale gelmesi durumunda profesyonel destek almalarının önemini vurguladı.
Depreme yönelik hazırlığın psikolojik açıdan önemli olduğuna işaret eden Uğurlu,"Çocuklarımıza depremi konuşarak tanıtacağız. Depremin bir yer hareketi olduğunu ve bu yer hareketinin yüzeyde birtakım değişimlere sebep olduğunu, sarsıntının ve sallanmanın depremin bir sonucu olduğunu konuşmamız lazım ki bizimle ev halkı da o anda harekete geçebilsin. Ev halkını hazır hale getirebilmekle ilgili donanımımızı sağladığımızda herkes depremle ilgili sürece daha hazır hissedecektir." ifadelerini kullandı.
"EVDE DEPREM ANINI 10-15 KEZ CANLANDIRMAMIZ OLDUKÇA KIYMETLİ"
Uğurlu, deprem anında yapılacakların önceden planlanmasının, afet sırasında hızlı ve doğru hareket edebilmeye yardımcı olacağını anlatarak, "Bu süreç içerisinde kendimizi hazır hissetmemiz oldukça önemli. Bilinçlenmek ve deprem anında bizi harekete geçiren davranışların daha önce deneyimlenmiş olması gerekiyor. Acil çıkış kapısının ve nerede toplanacağımızın belirlenmiş olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Deprem anında yapılacakların önceden planlanmasının, afet anında doğru kararlar alınmasına katkı sağlayacağını vurgulayan Uğurlu, şu bilgileri verdi:
"Evde deprem anını 10-15 kez canlandırmamız oldukça kıymetli. Çünkü zihin özellikle kaygı ya da korku durumlarında hızlı harekete geçebilmek için düşünceyi ve planlama sistemini iptal etme üzerine programlanmıştır. Bu program sonucunda hızlı harekete geçmeyle refleksif bir takım davranışlarımız oluyor. Kişi her zaman alışkın olduğu şekilde davranma eğiliminde. Bu yüzden tatbikat yapmanın, depremi konuşmanın büyük önemi var. Deprem anında kişi düşünmeden, planlamadan ve sonucunu değerlendirmeden hızlı şekilde harekete geçme, kendisi için en hızlı çıkış yolunu kullanma eyleminde oluyor. Hazırlığımızı yaparsak, davranışsal olarak pratiğimize oturmuş kaçış planımız olursa, pencereden atlama gibi davranışlarda azalma görmek mümkün. Her zaman sıfıra indiremeyebiliriz çünkü hayatta kalmaya yönelik hareket ediyoruz. Bazen bu da bizim yaralanmalarla karşı karşıya kalmamıza neden oluyor."
Kaynak: AA
En Çok Okunan Haberler
Bu bilgiler zaman algınızı sorgulatabilir! Aynı dönemde yaşandığına inanamayacağınız olaylar...
Asırlara meydan okuyan 10 hayvan
Sivilcelere neden olan 7 cilt bakım hatası
Milyonlarca sürücüyü ceza bekliyor! Ehliyet yenileme için son tarih ne zaman, başvuru nasıl yapılır? Ehliyet yenilememe cezası ne kadar?
ÖTV muafiyeti ile alınabilecek araçlar hangileri?
2025-ALES/2 başvuruları başladı! Tüm detaylar haberimizde
11. yıldır dinmeyen acı: Soma Maden Faciası
Sıcak havalar geldi: Kene kabusu başladı
Uzak Şehir reyting rekorları kırmaya devam ediyor! Uzak Şehir son bölümde neler oldu? Uzak Şehir 26. bölüm fragmanı yayınlandı mı?
Bu alışkanlıklardan vazgeçin! Saç sağlığınıza zarar veriyor!
Bursa'da çakar lamba denetimi: Araç trafikten men edildi
Bursa'da yılan operasyonu! Ekipler harekete geçti
Aşırı hız kaza getirdi: Önündekine çarparak şarampole uçan otomobil böyle görüntülendi
Bursa'da korku dolu anlar! Genç kadını sürükleyerek kaçırmaya çalıştılar
Bursa'da göçük altında kalarak hayatını kaybeden definecinin kimliği belli oldu