Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Mahmut Bıyıklı: Sezai Karakoç bir medeniyet savaşçısıdır (Özel Haber)

Şair-Yazar ve Mütefekkir Sezai Karakoç iki yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. Peki Sezai Karakoç kimdir? Anadolu coğrafyası, Türk edebiyatı ve Türk fikir dünyası açısından Sezai Karakoç’un önemi nedir? Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Diriliş Mimarı Sezai Karakoç’u Herkes Duysun’a anlattı.

Haber Giriş Tarihi: 16.11.2023 13:35
Haber Güncellenme Tarihi: 16.11.2023 14:22
Kaynak: Haber Merkezi
Mahmut Bıyıklı: Sezai Karakoç bir medeniyet savaşçısıdır (Özel Haber)

Türk edebiyatı ve Türk fikir dünyasının güzide şahsiyetlerinden Sezai Karakoç iki yıl önce bugün, yani 16 Kasım 2021 tarihinde hayatını kaybetmiş fakat arkasında onlarca eser ve mihrak noktasını kaybetmemiş bir fikirler manzumesi bırakmıştı.

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Herkes Duysun’a yaptığı açıklamada Sezai Karakoç’un Türk edebiyatı ve Türk fikir dünyası için öneminden bahsetti.

DUYGU TAŞKIRAN/HERKES DUYSUN

Sezai Karakoç’un düşüncelerini kuru anmaların sıkıcı sempozyumların ötesinde dipdiri bir şekilde gündeme getirme ve onun bugüne ve yarına ne söylediğinin insanlığa önerilerinin ne olduğunun tartışılması gerektiğinin altını çizen Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı,“Siyasetimiz de akademimiz de henüz Karakoç’un düşünce dünyasından hakkıyla istifade edememiştir. Adına henüz bir kürsü kurulamaması çok acıdır.” dedi.

“ANLAŞILMAYA İHTİYACI VAR”

İslam dünyasının aydınlarının Karakoç’un fikirlerinden haberdar olmamasınınentelektüel çevrelerin daha çok işi olduğunun bir göstergesi olduğu tespitinde bulunan Bıyıklı,“Diriliş mimarının bizim sıradan anmalarımıza ihtiyacı yoktur ama İslam milletinin onu okumaya ve anlamaya ihtiyacı vardır. Ülkelerimiz işgal edilmeye, şehirlerimiz yakılmaya, çocuklarımız canlı yayınlarda bombalanmaya devam ederken bu zilletten kurtuluşun reçetesini izzet sahibi bu insan hayatı boyunca haykırmıştır.Bedeni göçse de fikirleri, dipdiri düşünceleri bugün ve yarınlar için de geçerlidir. O bize muazzam bir davayı miras bırakmıştır. Davası birlik davasıdır. Bir konuşmasında şöyle demiştir:

‘Bin yıllık ömrüm olsa, ömrüm boyunca konuşmam ve yazmam nasibimde varsa, hep Müslümanların birleşmesinden, bir araya gelip şuurlu birliklerini oluşturmalarından bahsederim. Bundan bıkmam ve yılmam. Çünkü bundan daha büyük bir dava bilmiyorum.’

O bizim toplanmamız toparlanmamız için son nefesine kadar ısrarla ve inatla yazdı ve konuştu konuştu ve yazdı.” ifadelerini kullandı.

“SEZAİ KARAKOÇ BİR ARMAĞANDI”

Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Türk milletinin henüz Sezai Karakoç’u keşfetmediğini düşündüğünü belirterek şöyle konuştu:

“Diriliş külliyatını raflardan indirip gençlerimizin pak dimağlarına sunmamız gerekiyor. İçinde bulunduğumuz coğrafyada binlerce yıl daha kalabilmemizin yollarını Karakoç eserlerinde bize tek tek anlatıyor.

Dirilişi kuşanıp emperyalistlere karşı direnişe geçemezsek yok oluşun bizi beklediğini hatırlatıyor.

Bazı şahsiyetler Allah’ın milletlere cezası bazı şahsiyetler Allah’ın milletlere armağanıdır. Ömrünü medeniyetimizin yeniden dirilişi davasına vakfeden bu müstesna şahsiyet Rabbimizin milletimize bir armağanıydı.

Büyük nehirlerin kıyısından, büyük şehirlerin ortasına bir tayf’ gibi inen şehirlerin kapalı ve kirlenmiş havasına taze dağ havası getirdi.Yaradılış gayesine uygun bir hayat sürerek içinden çıktığı topluma yol göstericilik vazifesini hakkıyla sürdürdü. Yazdıklarıyla da yaşadıklarıyla da her daim örnek oldu öncü oldu.”

“AHLAK YÜCELİĞİNDEN ASLA TAVİZ VERMEDİ”

Sezai Karakoç’un çok yönlü bir hayatı olduğuna da değinen Bıyıklı, Karakoç’un hayatı incelendiğinde onun vazifeli şairler silsilesinden olduğunun da anlaşılacağını vurgulayarak, “İlk gençlik yıllarından itibaren yıkımların farkında, omuzlarına yüklenen misyonun şuurundadır.Daha o yıllarda üstün ahlakıyla ve edebiyatıyla önemli şahsiyetlerin dikkatini çeker. Gönül efendilerinden Fethi Gemuhluoğlu ‘Sezai Karakoç son devirde cümle için mürtefi bir noktadır. Doruktur. Yeniden dirilmedir. Kıyamdır. Davettir ve davete icabettir. Şiirin bu ebedî ustası sahabe ahlâkı üzerinedir.’der ve Sahabe ahlâklı olmasını özellikle vurgular. Karakoç ömrü boyunca ahlâk yüceliğinden asla taviz vermez. Sahabe nasıl İslam ile doğrudan bir bağ kurmuşsa o da böyle bir bağlılıkla inancını yaşar. Son yüzyılda ahlâk anıtı olarak değerlendirilebilecek birkaç kişiden biri olur.” ifadelerini kullandı.

KARAKOÇ İÇİN CUMHURBAŞKANINA YAZILAN MEKTUP

Sezai Karakoç’un gençliğinde olduğu gibi orta yaş döneminde de olgunluğu ve derinliğiyle dikkatleri üzerine çektiğinin altını çizen Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Gazeteci Yazar Ömer Öztürkmen’in Karakoç’u anlatmak için dönemin cumhurbaşkanına yazdığı açık mektubunda yer alan ifadeleri de okuyucu ile paylaştı. Bıyıklı, Ömer Öztürkmen’in mektubunda, “Bir Sezai Karakoç vardır Sayın Cumhurbaşkanım, kendi halinde alçakgönüllü bir insandır. İnsandır Sezai Karakoç ama alelade bir insan değil. Milletlerin tarihinde ancak 500 yılda 1000 yılda bir tesadüf edilen ve bu mesut tesadüfle o milletlerin kültür ve sosyal hayatlarında büyük değişiklerle sebep olan bir sanat ve fikir adamıdır. Karakoç bizim sanat ve düşünce hayatımızda Mevlana ve Yunus’tan beri eşine ve benzerine rastlamadığımız bir şair bir mütefekkirdir.” ifadelerini kullandığını hatırlattı.

Bıyıklı ayrıca, “Fethi Gemuhluoğlu sahabe ahlâklı derken,Öztürkmen’inMevlana ve Yunus gibi irfan öncülerinin halkasına onu eklemesi boşuna değildir.” dedi.

EVRENSEL BİR BAKIŞ AÇISI

Bıyıklı, Sezai Karakoç’un bütün insanlığın dirilişine kafa yoran Müslüman bir entelektüel olduğunu da hatırlatarak şöyle konuştu:

“Türkiye’deki diğer kılavuz şahsiyetler mücadele alanı olarak kendilerine Anadolu’yu merkez olarak seçmelerine rağmen Karakoç pergelin ucunu genişleterek dünyaya açılmış, bu yönüyle bize evrensel bir bakış açısı kazandırmıştır.

Doğu’yu da Batı’yı da çok iyi okumuştur. Bazıları gibi kuru kuruya Batımedeniyeti karşıtlığı yapmak yerine, ‘Medeniyetimizin çağımızda bir tekniği, bir sanat ve estetik ifadesi, bir düşünce dinamiği, bir bilim ağı olmalı ki Batı uygarlığıyla savaşabilelim ve benliğimizi koruyabilelim.’ demiştir.”

Sezai Karakoç’un, kendisinin izini süren Diriliş takipçilerine hamaset yerine hakikat bilgisini yüklediğini ifade eden Bıyıklı, Karakoç’un şu cümlelerine atıf yaparaktakipçilerine sunduğu özgün hedeflere değindi:

‘Yeni bir insan ve toplum psikolojisini örmek için amansız kültür savaşının öncüsü olmak: İşte diriliş erinin görevi. İşte benim görevim. Ancak bu savaşta hiçbir zaman unutmamam gereken nokta, estetik ve kültür problemlerine daldığım her sefer, inançtan hız almaya dikkat etmem gereğidir.’’

“ÇAĞIN HASTALIKLARINA ÇARE ONDADIR”

Karakoç’un eserlerinde okuyucuya yeni ilhamlar verdiğini ve okurlarının elinden tutarak onları bulundukları yerden daha yükseğe taşıdığını belirten Bıyıklı, “Ortaya koyduğu Diriliş külliyatı milletimizin olduğu kadar insanlığın da kurtuluş külliyatıdır. Toplumları düze çıkaracak yol haritaları o güzelim eserlerdedir. Necip Fazıl’ın ‘Abdülhamid'i anlamak her şeyi anlamak olacaktır.’ dediği gibi dersek, Sezai Karakoç’u anlamak her şeyi anlamak olacaktır. Çünkü o tek bir alanda değil her alanda fikir yürütmüş, çağın sorunlarına çözüm üretmiştir. Çözümün şifreleri onda, çağın hastalıklarına çare ondadır.”

MEDENİYET SAVAŞÇISI

Sezai Karakoç’un medeniyet kavramı üzerinde özenle durduğunu ve medeniyeti de din üzerinden yorumladığını kaydeden Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı,“ Sezai Karakoç’un ‘ölmeyen medeniyet’ veya ‘ölmeyecek medeniyet’ olarak tarif ettiği İslam medeniyeti ona göre sonsuza kadar yaşayacaktır. Bitmeyecek ve tükenmeyecektir. Çünkü İslam medeniyeti tüm insanlığı kucaklayarak, insanı insan yapan vasıfların en güzel bir şekilde insana hissettirildiği medeniyettir.” şeklinde konuştu.

Bıyıklı, Karakoç’un millet kavramına yaklaşımında da yine dinin etkin olduğunu belirterek,“Ona göre aynı medeniyetin üzerinde yaşayanlara millet denir. Sezai Karakoç bölünerek küçülmeyi değil, birleşerek büyümeyi savunmuştur. Bundan dolayı İslam dünyasının birleşmesi gerekliliğini her zaman dile getirmiştir.” dedi.

MERKEZ ŞAHSİYET

Sezai Karakoç’un hayatı boyunca inancından taviz vermediğini ve hiçbir zaman istikametini bozmadığını vurgulayan Bıyıklı şu ifadeleri kullandı:

“Üstad Sezai Karakoç İslam’ın nasıl anlaşılması gerektiğini, Müslümanlığın nasıl yaşanması gerektiğini bizlere nahif bir şekilde öğretmiştir. O hep merkezde durmuş,yeni nesillere merkez olmuştur. Üstadın durduğu noktanın aşırı uç kutupların dengeleyici orta noktası olduğunu, yani İslam’ın durmayı emrettiği nokta olduğunu ifade etmek gerekir. Bugün Şehzadebaşı’ndaki ebedi istirahatgâhıda İstanbul’un tam ortasını işaret eden taşın ardındadır. Üstad yine orta noktada durmaya, merkez olmaya devam etmektedir. Hikmetli nazarının değdiği herkese feyiz taşımayı sürdürmektedir.Onu anlamaya ve okumaya olan ihtiyacımız her zamankinden daha fazladır. Aziz ruhu şad olsun.”

Kaynak: Haber Merkezi

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.