Uzmanlar, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından konutlarda çelik ve ahşap gibi betona alternatif ürünlere ilginin arttığını ancak konuya ilişkin daha fazla adım atılması gerektiğini bildirdi.
Haber Giriş Tarihi: 05.02.2025 12:50
Haber Güncellenme Tarihi: 05.02.2025 12:52
Kaynak:
AA
"Asrın felaketi" olarak adlandırılan ve üzerinden iki yıl geçen Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye'deki konutların malzeme yetersizliğini bir kez daha ortaya koyarken, kalitesiz beton ve demirle yanlış mühendislik uygulamalarının büyük facialara yol açtığı görüldü.
Söz konusu sürede konutlarda betona alternatif ürünler bir kez daha gündeme geldi, bu konudaki çalışmalar da hızlandı.
Uzmanlar, kısa ömürlü olması, karbon salımına yol açması, geri dönüştürülememesi ve deprem sırasında büyük kayıplara yol açması gibi sebeplerle betonun ciddi zararlarının bulunduğunu vurgulayarak, depremleri daha az hasarla atlatmak için çelik ve ahşap gibi alternatif ürünlere yönelmek gerektiğini bildirdi.
"ÇELİK YAPILAR DEPREME KARŞI GELENEKSEL BİNALARA GÖRE 7-10 KAT DAHA DAYANIKLI"
Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünyanın yedinci, Avrupa'nın ise birinci büyük çelik üreticisi olduğunu belirterek, bu alandaki üretim kabiliyetlerinden bahsetti.
Çelik yapıların depreme karşı dayanıklı ve sürdürülebilir olduğunu dile getiren Şimşek, hızlı inşa edilmeleri ve maliyet avantajlarıyla öne çıktığını söyledi.
Şimşek, çelik yapıların, geleneksel binalara göre, 7-10 kat daha hafif ve depreme karşı aynı oranda daha dayanıklı olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çelik taşıyıcılı yapılar, endüstriyel ortamda yüzde 100 denetimle üretildiklerinden insan hatalarına karşı çok daha fazla güvenilir. Deprem esnasında yapıların salınım yapabilmesi ve esneklik yetenekleri hasar almalarını önlüyor. Çelik yapının tamamlanma süresi geleneksel konutlara göre en az yüzde 50 daha kısa. Bu sistemle enerji tasarruflu yapılar inşa etmek çok daha mümkün. Çelik ve geleneksel yapıların maliyetleri kağıt üstünde aynı olsa da çelik yapılar, zaman ve kazanılan alanlardan dolayı her zaman daha ekonomik."
"DEPREMLERDE BÖLGEDEKİ ÇELİK BİNALAR HASAR GÖRMEDİ"
Melih Şimşek, çelik binaların hızlı inşa edilebilmeleri nedeniyle kentsel dönüşüm için önemli bir alternatif olduğunu kaydederek, "Binalar ve inşaat endüstrisi, tüm karbon emisyonlarında yüzde 38'lik paya sahip. Çelik yapılar hem gelecek nesillerin haklarının korunmasını hem de büyük israfların önüne geçilmesini sağlayacak." dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde bölgedeki çelik binaların hiçbirisinde hasar veya yıkım görülmediğini vurgulayan Şimşek, bu verinin çelik binaların ne kadar dayanıklı ve güvenli olduğunu kanıtladığını söyledi.
"TÜRKİYE'DEKİ KONUTLARIN YAKLAŞIK YÜZDE 1,5'İ ÇELİKTEN"
Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şimşek, Japonya ve Tayvan gibi ülkelerde yaşanan şiddetli depremlerde can kaybının çok az olmasının ana sebeplerinden birinin çelik yapılar olduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'deki endüstriyel binalarda çelik yapıların oranı yüzde 5'lere yükseldi ancak ne yazık ki konutlar için yeterli artış yaşanmadı. Konutlarda çelik yapıların toplam binalar içindeki oranı yüzde 1,5 düzeyinde. Dünyaya baktığımızda ise konutların ABD ve İngiltere'de yüzde 50'sinin, Almanya ve Fransa'da yüzde 30'unun, İran'da ise yüzde 50'sinden fazlasının çelik taşıyıcı sistemle inşa edildiğini görüyoruz. Her fırsatta çelik yapıların ne kadar önemli olduğunun altını çiziyoruz. Depremler sonrası çelik yapılara ilgi arttı ancak asla istenilen seviyede değiliz. Bu konuda çok yol almamız gerekiyor."
Şimşek, yapılaşmaya ve kentsel dönüşüme ayrılan milyarlarca dolarlık kaynağın bir kısmının çelik yapılara ayrılması halinde konutların çok kısa zamanda hayata geçirilebileceğini belirterek, "İstanbul ve Türkiye genelinde milyonlarca konut dönüşümü bekliyor. Türkiye, 50 milyon tonluk çelik üretimi ve eleman yeterliliğiyle üç yılda 1 milyon yapısal çelik konut inşa edebilir. Yıllık en az 300 bin konut üretebilecek altyapıya sahibiz." değerlendirmesinde bulundu.
Çelik yapıların tercih edilmesi için kamunun teşvik edici paketler ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Şimşek, yıkılmayacak binalar yapmak zorunda olduklarını söyledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çelik yapılara ilgi asrın felaketi sonrası arttı
Uzmanlar, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından konutlarda çelik ve ahşap gibi betona alternatif ürünlere ilginin arttığını ancak konuya ilişkin daha fazla adım atılması gerektiğini bildirdi.
"Asrın felaketi" olarak adlandırılan ve üzerinden iki yıl geçen Kahramanmaraş merkezli depremler, Türkiye'deki konutların malzeme yetersizliğini bir kez daha ortaya koyarken, kalitesiz beton ve demirle yanlış mühendislik uygulamalarının büyük facialara yol açtığı görüldü.
Söz konusu sürede konutlarda betona alternatif ürünler bir kez daha gündeme geldi, bu konudaki çalışmalar da hızlandı.
Uzmanlar, kısa ömürlü olması, karbon salımına yol açması, geri dönüştürülememesi ve deprem sırasında büyük kayıplara yol açması gibi sebeplerle betonun ciddi zararlarının bulunduğunu vurgulayarak, depremleri daha az hasarla atlatmak için çelik ve ahşap gibi alternatif ürünlere yönelmek gerektiğini bildirdi.
"ÇELİK YAPILAR DEPREME KARŞI GELENEKSEL BİNALARA GÖRE 7-10 KAT DAHA DAYANIKLI"
Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih Şimşek, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin dünyanın yedinci, Avrupa'nın ise birinci büyük çelik üreticisi olduğunu belirterek, bu alandaki üretim kabiliyetlerinden bahsetti.
Çelik yapıların depreme karşı dayanıklı ve sürdürülebilir olduğunu dile getiren Şimşek, hızlı inşa edilmeleri ve maliyet avantajlarıyla öne çıktığını söyledi.
Şimşek, çelik yapıların, geleneksel binalara göre, 7-10 kat daha hafif ve depreme karşı aynı oranda daha dayanıklı olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çelik taşıyıcılı yapılar, endüstriyel ortamda yüzde 100 denetimle üretildiklerinden insan hatalarına karşı çok daha fazla güvenilir. Deprem esnasında yapıların salınım yapabilmesi ve esneklik yetenekleri hasar almalarını önlüyor. Çelik yapının tamamlanma süresi geleneksel konutlara göre en az yüzde 50 daha kısa. Bu sistemle enerji tasarruflu yapılar inşa etmek çok daha mümkün. Çelik ve geleneksel yapıların maliyetleri kağıt üstünde aynı olsa da çelik yapılar, zaman ve kazanılan alanlardan dolayı her zaman daha ekonomik."
"DEPREMLERDE BÖLGEDEKİ ÇELİK BİNALAR HASAR GÖRMEDİ"
Melih Şimşek, çelik binaların hızlı inşa edilebilmeleri nedeniyle kentsel dönüşüm için önemli bir alternatif olduğunu kaydederek, "Binalar ve inşaat endüstrisi, tüm karbon emisyonlarında yüzde 38'lik paya sahip. Çelik yapılar hem gelecek nesillerin haklarının korunmasını hem de büyük israfların önüne geçilmesini sağlayacak." dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde bölgedeki çelik binaların hiçbirisinde hasar veya yıkım görülmediğini vurgulayan Şimşek, bu verinin çelik binaların ne kadar dayanıklı ve güvenli olduğunu kanıtladığını söyledi.
"TÜRKİYE'DEKİ KONUTLARIN YAKLAŞIK YÜZDE 1,5'İ ÇELİKTEN"
Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şimşek, Japonya ve Tayvan gibi ülkelerde yaşanan şiddetli depremlerde can kaybının çok az olmasının ana sebeplerinden birinin çelik yapılar olduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'deki endüstriyel binalarda çelik yapıların oranı yüzde 5'lere yükseldi ancak ne yazık ki konutlar için yeterli artış yaşanmadı. Konutlarda çelik yapıların toplam binalar içindeki oranı yüzde 1,5 düzeyinde. Dünyaya baktığımızda ise konutların ABD ve İngiltere'de yüzde 50'sinin, Almanya ve Fransa'da yüzde 30'unun, İran'da ise yüzde 50'sinden fazlasının çelik taşıyıcı sistemle inşa edildiğini görüyoruz. Her fırsatta çelik yapıların ne kadar önemli olduğunun altını çiziyoruz. Depremler sonrası çelik yapılara ilgi arttı ancak asla istenilen seviyede değiliz. Bu konuda çok yol almamız gerekiyor."
Şimşek, yapılaşmaya ve kentsel dönüşüme ayrılan milyarlarca dolarlık kaynağın bir kısmının çelik yapılara ayrılması halinde konutların çok kısa zamanda hayata geçirilebileceğini belirterek, "İstanbul ve Türkiye genelinde milyonlarca konut dönüşümü bekliyor. Türkiye, 50 milyon tonluk çelik üretimi ve eleman yeterliliğiyle üç yılda 1 milyon yapısal çelik konut inşa edebilir. Yıllık en az 300 bin konut üretebilecek altyapıya sahibiz." değerlendirmesinde bulundu.
Çelik yapıların tercih edilmesi için kamunun teşvik edici paketler ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Şimşek, yıkılmayacak binalar yapmak zorunda olduklarını söyledi.
Kaynak: AA
En Çok Okunan Haberler
Dünyanın en büyüleyici sarayları
Dünyanın en romantik 5 noktası
Uykusuzluğa yol açan 5 vitamin eksikliği
Kediler için zararlı bitkiler
Türkiye tarihine damga vuran yangınlar
İş yerinde yorgunluğunuzu azaltacak ipuçları
14 Şubat yaklaşırken ‘Ne hediye alacağım?’ derdine son!
X (Twitter) platformunda en çok takipçiye sahip olan isimler
Doğal ağrı kesici 8 etkili çözüm
Kış aylarına dikkat: Soğuk hava felç riski taşıyor
Bursa'da kahvehaneye silahlı saldırı!
Bursa'da zincirleme kaza! 4 araç birbirine girdi
Bursa'da seyir halindeyken bir anda alev aldı
Ayşe Ekiz Meze’de gönüllere taht kurdu
Selçuk Bayraktar, Piaggio Aerospace P180 uçağını gökyüzünde denedi