Medya okuryazarlığı gerçeğin peşinde: Eğitici eğitimi programına yoğun ilgi

Dezenformasyonla Mücadele Kurumlararası İş Birliği Protokolü gereğince farkındalık eğitimleri kapsamında, İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü tarafından düzenlenen Eğitici Eğitimi Programı Merino AKKM'de gerçekleşiyor. Eğitim ile birlikte medya okuryazarlığında farkındalık yaratmak amaçlanıyor.

Program, Bursa Valisi Erol Ayyıldız başkanlığında İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürlüğü, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi, Mudanya Üniversitesi, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bursa Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü arasında Dezenformasyonla Mücadele Kurumlar Arası iş birliği protokolüyle düzenleniyor.

DEZENFORMASYON DİRENCİ OLUŞTURULMASI HEDEFLENİYOR

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda ilk konuşmayı yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bursa Bölge Müdürü Ali Fuad Gölbaşı, bu kapsamda planlanan eğitici eğitim programına toplam beş paydaş kurumdan 377 katılımcının iştirak ettiğini vurguladı. Gölbaşı, katılımcılara eğitim sonunda sertifika verileceğini belirterek, "Böylece DMM, İletişim Başkanlığı Bölge Müdürlüğü ve eğitici eğitimi almış gönüllü eğitmenler tarafından gerçekleştirilecek proje; eğitim, seminer ve benzeri sosyal etkinliklerle toplumda dezenformasyon direnci oluşturulmasını hedefliyor." dedi.

Dezenformasyonla mücadelenin önemine dikkat çeken Gölbaşı, "Dezenformasyona karşı daha az dirençli olan ve sosyal medyaya en fazla maruz kalan gençleri, farklı öğrenme yöntemlerini bir arada kullanarak bilgilendirmek, medya okuryazarlığı konusunda farkındalık uyandırmak ve dijital mecrada dezenformasyonla mücadele etmek amaçlanıyor. Projemize destek veren başta Sayın Valimiz olmak üzere paydaş kurum temsilcilerine, DMM yetkililerine, katılımcılara, mesai arkadaşlarıma, emeği geçen herkese içtenlikle teşekkür eder; eğitimin hayırlı olmasını diler, saygılar sunarım." dedi.

"HERKESİN MÜCADELE ETMESİ GEREKEN BİR TEHDİR"
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü İdris Kardas ise programda yaptığı konuşmada dezenformasyonla mücadelede toplumsal iş birliğinin önemine dikkat çekti. Kardas, sadece günümüzün değil geleceğin de en büyük güvenlik sorunlarından birinin dezenformasyon olduğuna dikkat çekerek, "dezenformasyonu en aza indirecek bir dünya bırakalım. Çünkü bu mesele bugünün dünyasında çok önemli ama sizler için çok çok daha varoluşsal bir mesele öyle görünüyor. Dezenformasyon artık sadece devletin değil toplumda herkesin mücadele etmesi gereken bir tehdit unsuru." dedi.

Dezenformasyonun sadece devletlerin milli güvenlik meselesi değil, aynı zamanda toplumsal bir güvenlik mesele olduğunun da altını çizen Kardas, "Dezenformasyon raporlarda en öncelikli konu olarak öne çıkıyor. Biz burada sadece bir kamu kurumu olarak değil, vatandaşlarımızla birlikte el ele vererek bu mücadeleyi yürütmeye çalışıyoruz. Eğitimler düzenliyoruz, protokoller imzalıyoruz. Bu duyarlılığı birlikte oluşturacağız." ifadelerini kullandı.

"DEZENFORMASYON İLE MÜCADELEDE ÖNCÜ TÜRKİYE"
Sürekli gelişen teknolojinin dezavantajlarından biri olan bilgi kirliliğine de dikkat çeken Kardas, Türkiye'nin bu anlamda birçok ülkenin önünde olduğunu vurguladı dile getirdi. Kardas, "Her geçen gün yeni bir teknolojiyle karşılaşıyoruz. Bu yüzden bu mücadeleyi sürekli geliştirmemiz gerekiyor. Türkiye bu anlamda geriden gelen değil, aksine öncü adımlar atan bir ülke. Yeni kurulan merkezlerde, uygulamalarda bunu net bir şekilde görüyoruz." şeklinde konuştu.
Doğru zamanda alınacak önlemlerin hayati önem arz ettiğini kaydeden Kardas, doğru zaman ve stratejinin başarılı bir sistem kurulmasında çok önemli olduğunu söyledi.

"DEZENFORMASYON BİR GÜVENLİK TEHDİDİDİR"

Bursa Valisi Erol Ayyıldız'ı temsilen konuşan Vali Yardımcısı Salih Altun, dezenformasyonun sadece bir bilgi kirliliği değil, doğrudan bir milli güvenlik meselesi olduğuna dikkat çekti. Altun, yanlış bilgilerin toplumun dayanışmasını bozduğunu ve büyük çatışmalara neden olduğuna değinerek, "Dezenformasyon bir milli güvenlik sorunudur. Toplumun bir arada yaşama duygusunu ortadan kaldıran önemli bir meseledir. Çok büyük kargaşalara neden olduğu gibi, toplumsal güvenlik meselesi haline gelmiştir." dedi.

Dezenformasyonun aile üzerindeki etkisine de değinen Altun konuşmasına şöyle devam etti:

"Aslında aileleri yıkan, mahalleleri birbirine karıştıran, ticari ilişkileri baltalayan ve başkaları hakkında gerçeğe dayanmayan bilgilerin aktarıldığı bir meseledir. Bu tarz dezenformasyon çok büyük bir tehdittir. Hem bireysel hem toplumsal anlamda büyük çatışmalara neden oluyor. Bu iletinin genişleterek toplumların üzerinde bir mikrop gibi karşımızda durduğunu görüyoruz. Derhal önlem almamız gerekiyor."

"ENFORMATİK BİR VİZYON"

Dijital dünyada farkındalık geliştirilmesi gerektiğini de kaydeden Vali Yardımcısı Altun, "Bu havuzda yüzmeyi öğrenmekten başka şansımız yok. Yapmamız gereken tek şey, beynimizde enformatik bir vizyon belirlemek." diye konuştu.

İletişim reflekslerinin önemine de değinen Altun, "Siz bir insan olarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dinamiklerini ve kendi yaşamınızdaki referansları dikkate aldığınızda böyle bir şeye müsaade etmezsiniz. Bizim insanların reflekslerini, ilk beş saniyede manipüle edilemeyecek şekilde düzenlememiz gerekiyor. O nedenle Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı kurulduğu günden beri tüm dünyaya örnek olacak çalışmalar yürütüyor. Çok hızlı, çok aktif bir şekilde kamuoyunu aydınlatan, toplumun moral değerlerini yukarıda tutan bir çalışma içindeyiz." ifadelerini kullandı.

Altun programın önemine de dikkat çekerek, "Bu program sizlerin eğitici olarak eğitim almanız açısından oldukça önemli. Dezenformasyon, önce kendi hayatımızdan çıkarmamız gereken bir durum. Toplantının hayırlara vesile olmasını diliyor, hepimize saygılar sunuyorum." dedi.

Açılış konuşmalarının tamamlanmasının ardından eğitim programına geçildi. Katılımcılara, projenin tanıtımıyla birlikte dezenformasyonun ne olduğu, temel kavramları ve bu alandaki bireysel mücadele yöntemlerinin aktarılması planlanıyor. Program, sertifika takdimi ile sona erecek.