Herkes Duysun’da bu hafta: Bursa turizm için tek vücut olabiliyor mu?

Herkes Duysun TV ekranlarında, Bursa’nın turizm potansiyeli değerlendirildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğü, Bursa Valiliği koordinasyonuyla bu yıl dördüncüsü kutlanan 'Türk Mutfağı Haftası', İnegöl Belediyesinin ev sahipliğiyle Bursa'daki programlarını başlattı.

Bursa'yı kültür ve turizm anlamında dünyaya duyurabilmek olduğunu belirten Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, "Bugünün dünyasında turizm ve kültüren değerler çok önemli olmaya başladı. İnsanların, farklı dil, din, kültür ve lezzetleri tanıdıkça turizme katkısı da oldukça büyük oluyor. İnsanların birbirleriyle savaştığı bir dünyada turizm, barışın da bir elçisi oluyor. Kültürel mirasın tanınması ve aktarılması, turizm sayesinde çok daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyor." dedi.

GELENEKSEL LEZZETLER GÜNÜMÜZE TAŞINIYOR

Günümüz dünyasında, ülkelerin turizm ve kültür anlamında rekabet içerinde olduğunu söyleyen Özer, "Günümüzde bu durum değişiklik gösteriyor. Artık şehirler birbirleriyle yarışır hale geldi. Bizim her şehrimiz hem maddi hem de kültürel mirasını daha iyi tanıtmak, ön plana çıkmak, doğru mecralarda ve doğru usulleri kullarak farklılıklarını ortaya koyacaktır. Türk Mutfağı Haftası'ndaki asıl amaç da geleneksel lezzetleri bugüne taşımaktır. Önemli olan mutfak kültürünü yaşatmak ve kültürler arası köprüyü geliştirmek önemli role sahiptir. Turizm yaparken de bu değerleri ön planda tutmak lazım. Bugün, modern çağda en önemli kavramlardan birisi de 'sürdürülebilirlik' oldu. Tüm alanlarda bunu sağlayabilirsek bir adım önde oluyoruz." ifadelerini kullandı.

BURSA'DA AZ BİLİNEN DEĞERLER

Bursa'nın birçok alanda olduğu gibi geleneksel el sanatlarında da zirvede olduğunu dile getiren Dr. Kamil Özer konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Bu farkındalığı oluştururken, 'Bursa'nın kazanımları ve değerleri'ni ön plana çıkarmayı hedefliyoruz. Belki tanıtım konusunda daha fazla imkana sahipken, daha az çalışma yapıyoruz. Bu konuda kendimize bir eleştiride bulunabiliriz. Bursa, diğer birçok şehirden nasip olmayan özelliklere ve değerlere sahip. Doğasıyla, kültürüyle, dağıyla, ovasıyla birçok şehirden kendini ayrıştırıyor. Özellikle kültür ve inanç turizmi en önemli alanlardan bir tanesidir ve 12 ay boyunca yapılabilir. Sağlık turizmi de aynı şekilde termal ve medikal olarak ayrılıyor. Burada çok iyi kaynaklarımız var, yeterince değerlendirilmese de potansiyele sahip bir şehir. Kış turizmi de aynı şekilde önemli bir gelir kapısına sahip. Bugün, çok önem kazanan alanlardan bir tanesi de alternatif turizm çeşitliliğidir. Bursa'da su sporları yapma imkanı var, dağ yöresinde rafting, trekking, yamaç paraşütü imkanları ve kırsalda da at binme, ATV gibi alanlarımız bulunuyor. Bursa'da çok az bilinen ancak kalıntıları olan, tespit edilmiş 11 tane antik liman var."

Özer, yaptığı açıklamalarda, Bursa'nın önümüzdeki süreçlerde doğru harcamalar ve yatırımlarla yol alırsa, birçok şehirden daha hızlı büyüyeceğini de belirtti.

"PAPA 14. LEO'NUN ZİYARETİ ÖNÜMÜZDEKİ AYLARDA OLACAK"

Bütün dünyanın konuşmaya başladığı İznik Konsili'nin 1700. yılı ve dolayısıyla İznik'e akın akın etti. İznik'in bu yönüyle ciddi bir farkındalık oluşturduğunu belirten Kamil Özer, "Önümüzdeki aylarda Papa 14. Leo'nun ziyaret ve etkinliği gerçekleşecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak da Bursa Büyükşehir Beledisi ile birlikte çok ciddi çalışmalar yapılıyor. İznik, yeni bir destinasyon olma yönünde yol alıyor. Bursa'nın bu kadar farklı kültürel mirasa sahip çıkan ve UNESCO açısından da dünyaca bilinirliği olması yönünden avantaja sahip." şeklinde konuştu.